Garip Değil mi?
Bir gecenin sessizliğinde insanın Allah’la kendi içinde hesaplaşması…
Bak gecenin kaçıdır…
Sessizlik bile düşüncelerden yorulmuş.
İnsan bazen o kadar derine iner ki,
düşünmek artık bir yük olur.
Çünkü fazla düşünmek, bilgelik değil,
Allah’la arandaki perdeyi inceltmektir.
Ve o perde inceldikçe sormaya başlarsın:
Bu kadar yalanı, bu kadar ihaneti,
bu kadar yüzsüzlüğü, bu küçücük dünyaya kim sığdırdı?
Bu kadar acıya nasıl izin verildi?
Bu bir isyan değildir,
ama yaratılmış olmanın ağırlığını hissetmektir.
İnsan bazen öyle bir noktaya gelir ki,
ne dua eder, ne lanet eder;
sadece susar ve anlamaya çalışır.
Ne ben, ne sen, ne de bir başkası…
Hiçbirimiz bu kirliliği, bu ihaneti, bu yalanı bitiremeyiz.
Çünkü kötülük sadece insanda değil;
yaratılışın gizli dengesinde saklıdır.
Belki de Allah susuyorsa,
insanı kendi sessizliğinde sınadığı içindir.
Ama yine de garip değil mi?
Bu kadar zalime, bu kadar namussuza,
bu kadar yalancıya hâlâ bir gün daha nasip etmek…
Belki de Allah cezalandırmıyor,
sadece zaman tanıyor —
kulun, kendi nefsinde yanmasını izliyor.
— Ferzan Maral
Yorumlar
Yorum Gönder